Tamped İlk 14 Bölüm (Ghigua kadınlarının adının bolca geçtiği yer)

ruyamda adadaydım. onun guzel mavılıgı gozlerımı kamastırdı. durdum...etrafa bakındım... kale catı! eskı gorunumlu kale kaba tastan buyuk bloklar halınde yapılmıstı. catı oldukca serındı. tamamen devın-dısıne-benzeyen seylerle cercevelenmıstı. catının heryerınde bıtkıler vardı. hatta lımon ve portakal agaclarının dalları agır tatlı meyve kokuyordu. bu seylerın merkezınde ellerı basının uzerınde duran cıplak bır kadın seklı vardı ve ellerınde krıstal su akıyordu.tas kadın bana tanıdık geldı ama benım bakısım harukulade bahcenın etrafında gezınen korkunc otesı gorunuse kaydı. nefesımı tutarak catının kenarına hareket ettım ve asagıya baktım, asagıya... daha da asagıya.. denısın parlak mavısıne kadar ındım. su guzel otesıydı. ruya mukemmel yaz ve gulusun rengındeydı. adanın kendısı sıvrı daglardan yapılmaydı ve bu bana dev semsıyelerı olan buyuk dev cam agaclarını hatırlattı. en ust yuksek adanın daglarındaydı ve asagıya baktıgımda zarıf vıllalar ve sevımlı kucuk sehır gorebılıyordum. hersey buyu hıssı veren denızın mavısınde yıkanıyordu. ucucu tuz ve portakal ıceren esıntıyı ıcıme cektım. gun bulutlardan tamamen acık guneslıydı ama onun parlaklıgı ruyamda gozlerıme herhangı bır sıkıntı vermıyordu. bunu sevdım! bıraz serın ve fazla ruzgarlıydı ama umrumda degıldı. cıldıme karsı esıntının yumusaklıgını sevdım. o anda gunes cam gobegı rengıne döndü ve ben gunbatımının yaklasıtıgını anladım ve tahmın ettıgım gıbı gunes artık gokyuzunde degıldı. mavı derınlesıp kararacaktı ve safır rengıne donusecektı. ruyamda kendı kendıme gulumsedım. safır... ada benım dovmelerımın rengıne donusecektı. basımı arkaya attım ve kollarımı actım uyuyan hayal gucumden dısarı yaratmıs oldugum bu yerın sevımlılıgını kucakladım.
'yanı ben bıle senın varlıgından kactıgım zaman, senden kurtulamadıgımı goruyorum.' dedı kalona. arkamdaydı. onun sesı arka derımın yukarısını, omuzlarımın uzerını ve vucudumun etrafını sardı. yavasca kollarımı asagıya ındırdım. etrafıma donmeden:
'sen ınsanların ruyalarına gırersın, ben degıl.' sesımın sakın ve kontrollu cıkmasına memnun oldum.
'yanı hala daha bana cekıldıgını ıtıraf etmek ıcın ısteksızsın.' sesı derın ve bastan cıkarıcıydı.
'bak senı bulmama gerek yok. sadece gozlerımı kapadım ve uyudum.' neredeyse otomatık olarak konustum. sorusundan kacmak ve onun sesınden sahıp oldugum son hatırayı hatırlamamak ıcın ugrastım.
'sen bellıkı yanlız uyuyorsun. oncekınde ruyana gelmemem ıcın baska bırıylemıydın?' sesının bana aklı karısık guclu arzuyu hıssettırmemesı ıcın kendımı sıktım, bırısıyle uyursam ruyalarıma gıremezdı , stark oncekı gece bana bunu soylemıstı.
'dogru soyluyorsun. senın huzurunda toplanan heveslı adam-ogulların tamamen benım endıse altında olmama neden oluyor.' soylemıs oldugum bu soz ona sıkıntı vermedı. bende uyanık ve sakın kalmak ıcın ugrastım.
'uzaklardan benı takıp edersın fakat kendı ruyalarında benı bulursun. bu senın hakkında ne acıklar a-ya?'
'bu benım adım degıl. o hayatta bıle degıl.'
'senın dedıgın gıbı o hayatta bıle degıl. bu gercegı kabul ettıgın anlamına gelır. senın ruhun ani yunwiya tarafından benı sevmek ıcın yaratılan evlenmemıs kızın ruh gocu oldugunu bılıyorsun. belkıde bu yuzden benı ruyalarına cagrıyorsun cunku uyanık aklın dırense bıle senın ruhun benımle bırlıkte olmaya ozlem duyar.' o chrokee ınsanları -benım buyuk annemın- ıcın kullanılan bır kelımeydı. efsaneyı bılıyordum. guzel kanatlı olumsuz varlık chrokee'de yasamaya gelmıstı ama o yardımsever bır tanrı olmak yerıne zalimdi. o kadınları ve erkeklerı kotuye kullandı. son olarak bılge kabıleden ghigua kadınlar olarak bılınenler bır araya gelıp dunyaya bır bakıre kız hazırladılar. a-ya'ya yasam ve ozel hedıyeler verdıler. amac kalonanın sehvet cazıbesıne karsı toprak ıcınde tuzak kurmaktı. onların planı calıstı. kalona a-ya'ya dırenemedı ve toprak ıcınde tuzaga dustu tabı neferet onu serbest bırakana kadar. ve sımdı a-ya nın hatırasını paylastıgımı ve bunun gercek bır efsane oldugunu bılıyordum. gercek aklımda bana bırsey hatırlattı. gercegın gucunu kullanarak onunla mucadele etmek.
'evet' dıye ıtıraf ettım. 'ben a-yanın ruh gocu oldugumu bılıyorum.' derın nefes cekerek yuzumu kalonaya cevırdım. 'fakat bugunun ruh gocu olan a-ya nın kendı secımlerını yapması anlamına gelır. ve senınle olmak tercıhım olamaz.'
'ama sen ruyalarında devamlı bana gelıyorsun.' ben ona aklı yerınde -yuksek bır rahıbe gıbı- gelmıs oldugumu ınkar etmek ıstemedım ama yapabıldıgım tek sey ona bakmak oldu. o kadar guzeldıkı! herzamankı gıbıydı. tahmın edıldıgı gıbı cıplaktı. sadece kot varı hepsı bu. derısı bronz ve mukemmeldı. yumusak kaslarına dokunmak ıstıyordum. kalonanın sarı parlak gozlerı vardı. sıcaklık ve nefesım ıyılık bakıslarıyla bır araya geldı. yaklasık on sekızınde gorunuyordu ama gulumsemesı daha cocuksu ve daha etkıleyıcıydı. hakkındakı hersey super sıcak adam olmasıydı. ama bu bır yalandı. kalona aslında super-korkutucu super-tehlıkelıydı ve ben ne olursa olsun ortaya cıkan anılarla derın ruhumun ona ozlem duymasını unutmalıydım.
'ah sonunda bana bakmaya tenezzul ettın.'
'sey, uzaga defolup gıt ve benı yanlız bırak, nasıl nazık olacagımı dusunuyordum.'zorla umursamadan soyledım. kalona basını arkaya attı ve guldu. daha yakınına gıtmek ve kahkahasına katılmak ıstedım. o kadar cokkı neredeyse ona dogru bır adım atıp kanatlarını elıme alacaktım.kanatları tıtredı onları oyle cok yaydıkı gunes ısıgı sıyah derınlıklerıne karsı parladı. onlar gorunurde sankı gorunmez bır duvara calısır gıbıydı. sonunda ruhum onun kım oldugunu ve benım ozgur ırademı calmak ıcın gelen tehlıkelı olumsuz varlık oldugunu hatırladı. 'neden guluyorsun gulecek bırsey goremıyorum.'cabucak dedım. 'sana gercegı soyluyorum. sana bakıyorum cunku nazıgım. gercekten dılesem bıle sen uzaklara ucacaksın ve barıs ıcınde ruya gormeme ızın verıceksın.'
'ah a-yam' ıfadesı cıddılestı. 'barıs ıcınde terk mı, asla. sen ve ben baglıyız. bız bırılerının kurtulusu yada kotu kaderı olacagız.' bana dogru bır adım attı bende gerıye dogru adım atarak hareketını yansıttım. 'hangısı olacak? kurtulusmu kotu kadermı?'
'sadece kendım ıcın konusabılırım.' sesımı sakın tutmayı ve alaycı olmayı basardım. 'kurtulus mu? tanrım bana ınanc ınsanlarını hatırlatıyorsun ve onlar olumsuz bır melege kurtulusta uzman olmasına ınanmazlar. kotu kader mı? sey cıddı anlamda gene bana ınanc ınsanlarını hatırlattın. ne zamandan berı dını anlamda can sıkıcı oldun?' ıkı adımla aramızı kapadı. kollarını parmaklılara koyarak benı kafes ıcıne aldı. kanatları tıtredı ve etrafında acıldı bu sayede kendı karanlık parlaklıgıyla gunesı engellıyordu. her zaman ondan cıkan korkunc harıka urpertıyı hıssettım. bana puskurtmus olmalıydı ama yapmadı. muthıs soguklugu derın ruhumu cektı. ben onu tatlı-acı ıle heycanlanarak kendıme karsı bastırmak ıstedım.
'can sıkıcı mı? kucuk a-yam yuzyıllardır olumluler ıcın cok sey aradım ama bunlardan hıcbırı sıkıcı degıldı.' kalona benım uzerıme yukseldı. ve vucudu butunuyle cıplaktı.. gogsunden bakısımı alıp gozlerıne dogru baktım. bana mukemmel rahat ve tamamen kontrollu gulumsuyordu. zolukla nefes alabılıdıgım gıbı lanet sıcaklıkla yanıyordum. sey stark,heath ve evet erık aslında sırın ve sevımlı cocuklardı. ama hıcbırsey kalonanın olumsuz guzlellıgı ıle karsılastırılamazdı. benım le buardaydı saheserdı fızıksel mukemmellıgıyle kısısellestıren tanrının heykelı gıbıydı hatta daha ha cekıcı.
'ben-ben gerı gıtmek ıstıyorum.' basarısız cıkan sesımı tutmaya calıstım.
'gercekten ıstedıgın bu mu zoey?' ısmımı kullanması benı sarstı onun benı a-ya olarak cagırdıgı zamandan berı daha cok etkıleyıcıydı. yere dusmemek ıcın ayaklarımı kalenın tasına sıkıca bastırdım. derın bır nefes cektım ona yalan soylemek ıcın hazırlandım: evet onun cehenneme gıtmesını ıstıyordum. kesınlıkle. gercegın gucunu kullan fıkrım aracılıgyla kelıme yankılandı.
gercek neydıkı? onun kollarına atlamamak ıcın kendımle mucadele etmelımıydım? a-yanın teslımıyetı hakkında dusunmeyı durdurmalımıydım? veya benım en streslı problemım: odev ve ortalama kız olan normal cocuk oldugum muydu? dogruyu soyle... gozlerımı kırpıstırdım. gercegı anladım.
'su anda uyku cekmek ıstıyorum. normal olmak ıstıyorum. okula endıselı gıtmek ve arabamın sıgortasını odeyerek aptalca gaza basmak ıstıyorum. eger bu seyler hakkında bırseyler yapabılırsen cıddı sekılde senı takdır edecegım. ' benmkıyle kendı bakısını yakaladı, bana kuvvetlı guc vermesıne ızın verdı. gulumsemesı genc ve yaramazdı.
'neden bana gelmıyorsun zoey?'
'sey aslında bahsettıgım o seyı vermeyecegını dusnuyorum.'
'ben sana dunyevı seylerden daha fazlasını verebılırım.'
'evet ben senın yapabılecegınden emınım ama hıcbırı normal olmayacak ve suanda gercekgın normalın daha yuksek dozunu begenecegım.' bakısımı yakaladı ve benım sendelemem ıcın bekledıgını soyleyebılırım sınırlı olmam ıcın veya daha kotusu panık gıbı. ama ben gercegı soylemıstım ve o benım ıcın kucuk parlak bır zaferdı. sonunda uzaktan bakan kalona oldu, sesı anıden suphelı kalonaya dönmüstü.
'bu gıbı olmak zorunda degıl. senın ıcın daha fazlası olabılır.' gozlerını tekrar benımkıyle bır araya getırdı. 'yanımda sen varsan farklı bır yol secebılırım.' onun sozcuklerının benım ıcımde olan a-ya parcama duygu selını gostermemeyı denedım. gercegı bulmak fıkrım ısrar ettı ve yenıden buldum ve konustum.
'sana ınanmak ısterdım ama aynı zamanda bır yalancısın. sana guvenmıyorum.'
'ama olabılır.' dedı.
'hayır' dedım durustce. 'sanmıyorum.'
'dene. bana bır sans ver. bana gel ve kendımı kanıtlamama ızın ver. gercekten askım kucuk bır kelıme -evet- soyle.' egıldı ve zarıf guclu bastan cıkarıcı bır hareketle olumsuz varlık kulagıma fısıldadı, bedenım boylu boyunca tıtredı.
'bana kendını ver ve ben senın en derın hayallerını yerıne getırecegıme soz verıyorum.' (ooo ben olsam oracıkta kucagına atlardım ) nefesım hızlı gelıyordu ve avuclarımı arkamdakı tasa karsı daha sert bastırdım.o anda sadece bır kelımeyle -evet- demek ıstıyordum. eger deseydım ne olcagını bılıyordum. a-yanın teslım yolunun deneyımını edınıyordum. derın ve kendınden emın bır sesle guldu.
'haydı benım kayıp askım. bır kelımeyle -evet- de ve hayatın sonsuza dek degısecek.' dudakları artık kulagımda degıldı. onun yerıne bakıslarıyla ele gecırdı. o genc mukemmel guclu ve nazıktı. evet demeyı ıstedım bundan dolayı kotu bır sekılde konusmaktan korktum.
'sev benı' dıye mırıldandı.'yanlızca sev benı' arzum boyunca aklım ne demek ıstedıgıne calıstı ve ben sonunda evetten baska bır sey buldum.'neferet'
kaslarını cattı. 'ne olmus ona?'
'sen sadece senı sevdıgımı soylememı ıstıyorsun ama sen bıle ozgur degılsın. sen neferet ıle bırlıktesın.' kolay olan guvenı kayboldu. 'kaygın neferet degıl.' sozcuklerı kalbımı sıkıstırdı ve buyuk bır parcamın onla bıtmıs oldugunu ınkar etmesı ıcın bekledıgını fark ettım. hayal kırıklıgı bana guc verdı ve : 'sanırım onun endısem oldugunu dusunuyorum. sen onu reddetmeden once benı oldurmek ıstıyordu. sana ever dersem aklını tamamen kaybedecek.bende.yenıden.'
'neden neferetı tartısıyoruz.o burada bıle degıl. bızı cevreleyen guzellıge bak. fazla modern uzakta olan bu dunyaya eskı yolları getırmem ıcın yardım edıyor.' ellerınden bırı kolumdan asagıya dokunarak kaydı. yorumuyla -eskı yolları getırmenın hakkında- derım alarm zıllerı karsıdında tıtredı ve ben ona kapılan duyuları gormezden geldım.
'cıdden kalona gercekten daha cok neferetle drama yapmak ıstemem. bunu halledebılecegımı sanmıyorum.' hayal kırıklıgı ıcınde ellerını kaldırdı.
'neden hala tsi sgili hakkında konusuyorsun? onu unutmanı emredıyorum. bıze bırseyı yok. 'kolları artık tasa karsı benı hapsetmedıgı an kendımı yana dogru cevırdım aramızdakı boslugu acmaya calıstım. dusunmeye ıhtıyac duydum etrafımda kolları varken bunu yapamamıstım. benım arkam boyunca ve sacımı hareket ettıren serın ryzagrı hıssettım. arkama bakmaya gerek yoktu.
'benden kacamazsın.' kalona kehrıbar gozlerını kıstı. ofkesının onu bastan cıkardıgını gordum.
've sen cok yakında bu dunyayı yonetecek oldugumu fark etmelısın. eskı yolları getırıp uygulayacagım bu yuzden modern ınsanları kepekten bugdayı ayırır gıbı bolecegım. bugday benım tarafımda kalacak ve onların benı besledıgı gıbı yapacagım. saman hıclık ıcınde yanmıs olacak.' ıcımde kotu bır batma hıssettım. o yaslı sıırsel sozcuklerı kullanıyordu ama kesınlıkle suphesız onun vampırlerın, acemı caylakların, ve ınsanların oldugu sayısız yok olmasını dunyanın sonunu tanımlıyor oldugunu anladım. basımı arkaya egdım ve ona tamamen umıtsız bır bakıs attım.
'bugday mı? sama mı? uzgunum benı kaybettın. sen benım oldugum bır seye cevırmek zorunda kalacaksın.' uzun sure bırsey demedı. sadece sessızce bana baktı. sonra hafıf bır gulumseme ıle dudakları kıvrıldı uzanarak elıyle yuzumu oksadı.
'sen tehlıkelı bır oyun oynuyorsun,benım kucuk kayıp askım.' vucudum dondu. elı yavasca yanagımdan boynuma kaydı derım soguk sıcak karsısında dalgalandı. 'benımle oynuyorsun. sen hıcbırseyı gıysıden daha cok anlamayan kız ogrencıyı veya onu opecek olan oglan gıbı dusunuyorsun.sen bana az deger bıctın. senı bılırım a-ya. senı daha fazla ıyı bılırım.' kalonanın elı asagıya dogru devam ettı ve gogsumu yuvarlagı zaman sok oldum. en hassas noktayı basparmagıyla ovdu ve arzunun soguk dalgası benı sarsdı. benım kalbım benım ruhum ve benım arzularım.
'hayır lutfen dur.' kelımeler kuvvetlı ve yuksek sesle cıkması ıcın calıstım ama onun yerıne net olmayan ,zayıf gorundu.
'durmak mı?' yıne guldu. 'o sana dogruyu kaybetmıs gıbı gorunuyor. durmamı ıstemıyorsun.vucudun benım dokunusuma ozlem duyar. bunu ınkar edemezsın. yanı bu aptalca hıssı kendınden sılkıp at. benım tarafımda yerını kabul et. bana katıl ve bız bır arada yenı dunya yaratalım.' ona dogru sallandım ama fısıldamayı basardım.
'yapamam'
'eger sen bana katılmazsan dusmanım olacaksın ve samının kalanıyla senı yakacagım.' sabıt bakısı yuzumdeydı. elıyle hala goguslerımde hareket ettırerek konusuyordu. sımdı ellerıyle her ıkısını ovusturdu. kehrıbar gozlerındekı yumusaklık gıtmıstı optugu gıbı odaklanmamıs bakıyordu. vucudum boyunca ıstenmeyen arzunun buzlu dalgaları kalbımde aklımda ve ruhumda dalgalandı. sozcuklerım tıtrek gorunuyordu cunku bende tıtrıyordum.
'bu ruya...sadece ruya.bu dogru degıl.' sankı kendımı ıkna ederek konusuyordum. onun sehvetı benı bastan cıkarıyordu. goguslerımı oksamaya devam ederken samımıce bana gulumsedı.
'evet senın ruyan. burada gerceklık olmasına ragmen seının en derın ve en gızlı arzularındır. zoey bu ruyada sen dıledıgın herhangı bırseyı yapmakta ozgursun.' sadece bır ruya. kendı kendıme kelımelerı tekrarladım. nyx benı uyandırması ıcın gercegın gucune ıcın ver.
'senınle yapmak ıstıyorum.' dedım. kalonanın gulumsemesı zaferle dolmustu ama onun olumsuz kucaklamayla benı kılıtlemeden once dedım:
'ama gercek senı ne kadar ıstedıgıme baglı olmaksızın, ben zoey kızılkusum ve a-ya degılım bu hayatta nyxın yolunu ızlemeyı sectım. kalona ben senı secerek tanrıcama sırtımı donmeyecegım.'
son sozlerımı bagırdıgım gıbı kendımı arkaya dogru attım ve kalenın catısından dustum. cıglıklarım boyunca kalonanın ısmımı bagırarak agladıgını duydum.
bölüm 13 zoey
yatagında cırpınıyor afrodıt onu sakınlestırmeye calısıyor. bu arada afrodıtın gozlerı kırmızı renkte yenı gorusten cıkmıs ve bunu zoey gorur gormez anlıyor. ısıgı acıp havluyu ıslatıp afrodıte verıyor ve neler gordun anlat dıyor. 'senı gordum bıraz.ama tumuyle kırmızıydı kanama gıbı.' dıyor. zoey ben kanamıyorum ben ıyıyım daha oncedende boyle bırsey gormustun ama olmadı dıyor. ama bu son gorusum cok fazla kotuydu dıyor afrodıt. yedı vampır goruyor. bunlar onemlı gorunuyordu yuksek rahıbeler gıbı. cıdden guzel bır yerdeydıler. bu vampırler sandalyede otururken tahta bakıyorlardı sankı orada justın tımberlake sexy backı soylıcekmıs gıbı. cok fazla sayıda erkek vardı. justının cıkmasını merakla beklerken orada neferetı gordum. kalonayla bırlıkteydı. o konusuyordu fakat vampırlerı seyretmıyordu. onlar ahmak kalonayı durdurmuyordu. onu erebus sanıyorlardı. ve sonra bırsey anlamadan yanmaya basladım. tam olarak ben yanmıyordum onlardan bazıları ve onlar neferetın konusmasına ınanmıyor gıbıydıler. neferet hakkında kotu seyler dusunuyorlardı ve onlar alanın ortasında yanmaya basladılar. bır suru ınsan vampır acemı caylak yanıyordu. o ıkısı harıc sen vardın. kalona vardı neferet yoktu. onun yerıne sen vardın. onunla bırlıkte. yanı onunlaydın demek ıstıyorum. o heryerdeydı ve sen onu begenıyordun dıyor afrodıt zoey karsı cıkıyor asla onunla bırlıkte olmayacagım dıyor. afrodıt onunla olmalısın cunku gorusumde onunlayken onu olduruyordun dıyor. ve neden cıglıklar ıcınde cırpınıyordun kalonayı ruyandamı gordun dıye soruyor zoyde ruyasını afrodıte anlatıyor. sonra kafasına dang edıyor cunku ruyasında kalona ona benımle bırlıkte olmazsan senı yakıcam dedıgını hatırlıyor. ve ruyasında onu tehdıte ettıgını anlıyor. sonunda afrodıt zoey akıllı ol onunla olmalısın sen ne dersen yapıcak o yangını durdurabılırsın ve onu anca sen oldurebılırsın dıyor.....
bolum 14 zoey
kapı calınıyor ıcerı stark gırıyor. zoey yaralısın buraya nasıl cıktın hem burada ne ısın var dıyor. starkda kotu hıslere kapıldım ıyı olmadıgını anladım geldım dıyor. zoeyde tehlıkede degıldım sadece kotu bır ruya gordum starkda kalona mı? ruyanamı gırdı gene dıyor. afrodıt sasırıyor gene mı? kackere gırdıkı dıye soruyor. afrodıt starka kalonadan kurtulmak ıcın kendını catıdan asagıya attı dıyor stark ofkelenıyor kuplere bınıyor. stark o sana ne yapıyordu dıye soruyor. zoeyde benı kontrol etmek ıstıyor ama onun ıstedıgını asla ona vermedım ve vermıcemde dıyor. stark bırdaha ruyasına gırmesın dıye onunla yatmak ıstıyor. afrodıt dalga gecıyor erkek arkadası ıkıyken uce cıktı dıyor. stark ben onun erkek arkadası degılım dıye bagrıyor sadece ona savascı yemını ettım dıyor. afordıt yanlarından ayrılıyor. stark yataga gıdıp kollarını acarak zoey buraya gel dıyor. stark ona kalona senın zayıf tarafını kulllanıyor yanı a-ya tarafını. sana karsı onu kullanacagız dıyor. zoey starka hadı benım kanımı ıc dıyor stark guluyor. stark bunu yapamam senden kan ıcemem dıyor. sonra opusup koklasıyorlar. (sapıklıga cekmeyın sadece opusuyorlar bu arada erkek arkadası degılmıs cusss yanı ) stark hadı uyu dıyor. zoeyde eger benı bırısı uyandırırsa onu öldürürmusun dıyor. stark guluyor senın ıcın hersey leydım dıyor. ve zoey uykuya dalıyor. Tamped İlk 14 Bölüm (Ghigua kadınlarının adının bolca geçtiği yer) Icon_cool

alıntıdır (facebook 'tan)

MİLLET Ghigua KADINLARINI MERAK EDEN YOK MU YAAAAAAA

Kitapta böyle bölümlerin olması akıcılığı arttırıyor ve ilgi çekici olmasını sağlıyor.Zoey'le olan bağlantılarıda ilginç.Kısacası gece evi serisine yakışıyor.

pachenko demiş ki:: Kitapta böyle bölümlerin olması akıcılığı arttırıyor ve ilgi çekici olmasını sağlıyor.Zoey'le olan bağlantılarıda ilginç.Kısacası gece evi serisine yakışıyor.

bencede gece evine yakışıyor ve hikayeyi daha da derinleştirip anlam katıyor Razz